İnsan zihnine ait yolculuklar her dönemde ilgi
çekici olmuşlardır. Özellikle felsefecilerin binlerce yıldır tartıştıkları
ancak bir türlü sonlandıramadıkları konular yeni tartışmalar, itirazlar ya da
açıklamalar ile çok daha ilgi çekici hale gelebilirler.
Bazı kitaplar bizde değişiklikler yaparlar. Özellikle binlerce
yıldır var olan soruları sormaya, bizi içsel çatışmalara götürmeye itiyorlarsa…
Umut Kısa’nin kitabı “Us’ta Yol” tam olarak karışıklık yaratmayı ve zihin için
bir tetikleyici görevi görmeyi istiyor. Özellikle koçluk ve eğitim alanlarında isim
haline gelmiş olan Kısa, felsefe alanında “Us’ta Yol” ile kitap alanında da var
olduğunu gösteriyor. Yazarın da dile getirdiği gibi, kitap, hem bilgi veriyor
hem de bu bilgileri bir kurgu içerisinde sunuyor. Kitap kendi kurgusunun
yanında aslında bir yandan özgür irade düşüncelerinin tarihsel yansıması gibi.
Adı dahi kitap içerinde olmayan bu felsefe profesörünün hem dersleri hem de
özel yaşamı ve iki kadın arasında yaşadıkları ve bu yaşamın çıkarımları ilginç
bir şekilde aktarılıyor. Umut Kısa’ya göre, kitabın özellikle Felsefe
Kategorisi’nde yer bulması sevindirici. Son dönemde felsefi eserlerin
genellikle yabancı yazarlar tarafından kaleme alınmış olmasını üzücü buluyor.
Kitapta Augustin’den, Spinoza’ya, Nietzsche’den,
Witgenstein’a kadar bir çok isim var.
Kitabın özellikle felsefe okurları tarafından sevileceğini
düşünüyoruz. Kitabın tanıtım yazısını aşağıda bulabilirsiniz:
Bir insan kilitli olmayan, ama içeriye doğru açılan bir kapıyı
boyuna itiyor, çekmek aklına gelmiyorsa, odada hapistir."
-Ludwig Wittgenstein-
-Ludwig Wittgenstein-
Hem karmaşıklık hem de basitlikte aramalısın bu kitabın özünü…
Sabra ihtiyaç var, zekâya ihtiyaç var, bildiklerinden sıyrılmana ihtiyaç var
anlamlandırmak için…
Kendim olmak istiyorsam sırrı seçimlerimde aramalıyım. Önce genişlemeye, büyümeye ve "BİR" olmaya izin vermeliyim. Binlerce yılın kalıntılarıyla özgürce karar alabileceğimi sanıyorsam dünyanın en karmaşık sanrısı içerisindeyim.
İçimde bir şahit var bu sanrıyı yaratan. Ve izlerken öyle bir bağlanıyor ki kendine, gerçekliğin yakınından bile geçme şansına sahip olamıyorum. Gördüklerim mutluluklarımı, acılarımı, heyecanlarımı, endişelerimi, şaşkınlıklarımı, sevinçlerimi ve üzüntülerimi yani duygularıma olan bağımlılıklarımı içeriyor.
Böyle biliyorum iyiyi ve kötüyü…
Hepimiz sebep sonuç ilişkilerinin toplamı olan bütünün bir parçasıyız. Öngörülemeyen bir şekilde büyüyen, genişleyen ve hatta büyümesini durduramayan bir kâinat...
Seçimlerimiz konusunda düşündüklerimiz, arzularımıza ve acılarımıza olan bağımlılığımızla hayat boyu esaretten farksız. Görevimiz bu kölelikten kurtulmak olmalıdır.
Kendim olmak istiyorsam sırrı seçimlerimde aramalıyım. Önce genişlemeye, büyümeye ve "BİR" olmaya izin vermeliyim. Binlerce yılın kalıntılarıyla özgürce karar alabileceğimi sanıyorsam dünyanın en karmaşık sanrısı içerisindeyim.
İçimde bir şahit var bu sanrıyı yaratan. Ve izlerken öyle bir bağlanıyor ki kendine, gerçekliğin yakınından bile geçme şansına sahip olamıyorum. Gördüklerim mutluluklarımı, acılarımı, heyecanlarımı, endişelerimi, şaşkınlıklarımı, sevinçlerimi ve üzüntülerimi yani duygularıma olan bağımlılıklarımı içeriyor.
Böyle biliyorum iyiyi ve kötüyü…
Hepimiz sebep sonuç ilişkilerinin toplamı olan bütünün bir parçasıyız. Öngörülemeyen bir şekilde büyüyen, genişleyen ve hatta büyümesini durduramayan bir kâinat...
Seçimlerimiz konusunda düşündüklerimiz, arzularımıza ve acılarımıza olan bağımlılığımızla hayat boyu esaretten farksız. Görevimiz bu kölelikten kurtulmak olmalıdır.
304 Sayfa, 24 TL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder