Bazen yurtdışı seyahatine
gidersiniz ve gittiğiniz şehir sizi öyle büyüler ki kendinizi oraya ait
hissedersiniz. Her ziyaretinizde başka bir keyif alır ve her dönüşünüzde
yüreğinizden bir parça o şehirde kalır.. İşte benim için de Londra tam olarak
böyle hissettiğim bir şehirdir.
Tüm sınırların kalktığını ve dünyanın
tek devlet olduğunu hayal edin ve Londra, o devletin başkenti olabilecek
sayılı şehirden biridir. Üzerinde güneş
batmayan ülkenin başkentinde dolaşırken her milletten, her ırktan insanı görmek , yüzlerce farklı dili
duyabilmek, hem gelenek hem de özgürlüğün bir arada barınabildiğine şahit olmak
mümkün.
Bir Londra aşığı olarak ne puslu
havası ne bitmeyen yağmuru asla hevesimi kaçıramaz. Şüphesiz bu kısa ziyaretler
bir şehre aşıksanız sizi tatmin etmez, nihayetinde oraya ait olmak istersiniz.
Özetle oraya yerleşmek, orada yaşamak kısacası o ülkenin de vatandaşlığını
kazanmak istersiniz.
Hal böyle olunca İngiliz
vatandaşlığının edinilmesi ile ilgili olarak bir hayli araştırma yaptım.
Araştırmalarım sonucunda, Ankara
Antlaşması ile İngiltere’de yerleşmenin, iş kurabilmenin, eğitim ve sağlık
imkanlarından yararlanabilmenin ve 5 yıl içinde İngiliz pasaportunu elde
edebilmenin mümkün olduğu bilgisine ulaştım.
Sadece Türk vatandaşlarına özgü
olan ve 1963 yılında Gümrük Birliği çerçevesinde Avrupa Birliği ile Türkiye
arasında imzalanmış olan Ankara
Antlaşması sayesinde bir Londoner olmak hayal değil.
Ancak burada işin püf noktası Ankara Antlaşması başvurusunda son derece profesyonel bir dosya sunabilmektir ve ilk seferde
olumlu netice alabilmektir. Bu konuda danışmanlık hizmeti veren pek çok firma
var ancak tercihinizi yaparken bu konuda deneyim sahibi olan ve sadece başvuru
sürecinde değil, İngiliz vatandaşlığını elde edene kadar sürekli hizmet
verebilecek bir danışmanlık şirketi ile çalışmanızı öneririm.
Hayallerinize kavuşmak için bazen
sınırları zorlamanız gerekebilir ancak bunu başarabilmek için her zaman işin
uzmanından destek almak sizi kesin çözüme ulaştırır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder